Geçtiğimiz günlerde düzenlenen 92. Oscar Akademi Ödül törenine Parasite filmi damga vurdu. Güney Koreli yönetmen Bong John-Ho tarafından çekilen film aynı zamanda Cannes Film Festivali kapsamında da Altın Palmiye Ödülü’nü almıştı. Oscar ödülleri kapsamında tam tamına dört ana ödülü de kucaklayan filmin daha çok konuşulacağı aşikar. Komedi, dram, gerilim ve korku türlerinden izler taşıyan filme gelin daha da yakından bakalım.

İlginizi Çekebilir: Zeynep Bastık – Uslanmıyor Bu

Parasite Filmin Konusu

Parasite, Güney Kore sinemasında sınıf çatışmasını anlatan en incelikli yapımlardan biri. Filmde, bodrum katında hayatlarını sürdürmeye çalışan bir ailenin iş arayışında olduğu bir döneme tanık oluyoruz. Evin babası en son girdiği işten atılınca aile oldukça zor bir durumda kalmıştır. Evin genç oğlu ve genç kızı da maddi durumları yetersiz olduğu için üniversite eğitimlerine devam edememektedir. Dört kişilik aile, kimi zaman günübirlik işlerde çalışarak karınlarını doyurmaya çalışmaktadır.

Neden Parasite?

Filmde, evin oğlu Ki-woo’nun genç ve eğitimli arkadaşı Min-hyuk’un getirdiği bir iş teklifi sonucu tüm hayatlar teker teker değişmeye başlıyor. Min-hyuk, yurt dışında bir eğitime gideceğinden özel ders verdiği zengin kızına en yakın arkadaşını öneriyor. Bu iş teklifinin de kabul edilmesi ile birlikte tüm aile zengin bir evde teker teker çalışmaya başlıyor.

Ailenin her bir ferdi eve yerleşme çabasında iken bu uğurda atılan yalanlar ve verilen sözlerin de haddi hesabı yok. Evin sahipleri ise olan bitenden habersiz kendi umursamaz ve küçük gündemli hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. Fakat filmin ikinci yarısında olan oluyor ve hem zengin hem de fakir ailenin hayatları tepe tak lak oluveriyor.

Eve adeta bir parazit gibi yerleşen ailenin içine düştüğü zor durumlar seyirciyi ekran karşısında bir hayli geriyor. İşte filmin adı da tam da bu yaşamaya çalışma şeklinden geliyor.

Alışılmışın Dışında Bir Sınıf Eleştirisi

Bong John-Ho (bong joon) bu filminde neredeyse kusursuz bir sınıf eleştirisi inşa etmeyi başarıyor. Filmde bodrum katında yaşamaya mahkum olan aile alt sınıfı oluştururken tasarım ve yüksek katlı bir villada yaşayan aile ise üst sınıfı oluşturuyor. Alt kat ve üst kat olayı filmde daha kapsamlı ve detaylı bir şekilde seyirciye sunuluyor.

Bodrum katının su basması, aile üyelerinin villanın üst katına çıkmaması ve evin eski hizmetçisinin villanın bodrumu ile ilintili hayatı sınıf farkını fazlasıyla görünür kılıyor. Öyle ki filmde fakirliğin zenginlerin gözünden nasıl anlaşıldığı dahi oldukça net ve ustaca anlatılıyor.

Bol bol göndermesi bulunan ve bazı sembolik değerleri seyirciye belli belirsiz gösteren bir yapım olan film, sınıf eleştirisi filmler arasında oldukça özel bir yere sahip olduğunu kanıtladı.

Oscar ödülleri kapsamında dört altın heykelciği evine götürmeyi başaran film, oyuncu kadrosuyla da büyük dikkat çekiyor. Filmin yönetmeni pek çok filminde rol verdiği Koreli usta oyuncu Kang-ho Song ile bu filminde de çalışmayı tercih etmiş. Song, filmde parazit olmayı seçen ailenin babası rolünde karşımıza çıkıyor.

Usta oyuncunun yanı sıra Sun-kyun Lee, Yeo-jeong Jo, Woo-sik Choi, So-dam Park ve Hye-jin Jang gibi Güney Kore sinemasının en ünlü ve popüler isimlerini de filmde görmek mümkün. Film, usta oyunculuklar ile de oldukça büyük övgü toplamayı başarmıştı. Bu da yönetmenin oyuncu seçimlerini de en az filmin kendisi kadar başarılı yaptığını kanıtlıyor.

Parasite Hakkında Detaylar

Parasite, İngilizce dili haricinde Oscar 2020 ödülünü kucaklayan ilk ve şu an için de tek yabancı film. Filmin Korece olması başarısına engel olmamış. Öyle ki Altın Küre Ödül gecesinde de ödül alan filmin yönetmeni Amerikalıların da artık altyazılı filmler izlemesi gerektiğine dikkat çekmişti.

Film, 92. Oscar Akademi töreninde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Uluslararası Film dallarında ödül almayı başardı. Bu da Güney Kore sinemasına tüm dünyanın farklı bir gözle bakmasına neden oldu denilebilir.

Filmin senaryosu da yönetmen Bong John-Ho tarafından Han-jin Woon ile yazılmıştır. Filmin prömiyeri ise ilk kez 21 Mayıs 2019 tarihinde Cannes Film Festivali kapsamında gerçekleştirildi. Bu festivalde de film, büyük ödül olan Altın Palmiye’yi almaya hak kazandı.