Sizin hiç çocuğunuz oldu mu? Ya bir bebeğiniz? Onun kokusunu bir kez aldıktan sonra her şeyi bırakır ve hayatın tadını çıkarmaya başlarsınız. Hayatın tadı derken sakın sadece iyi şeyleri düşünmeyin. Bu işin içinde acı da var, hüzün de… Tebessüm de var, eğlence de, öğrenme de… Var da var… İşte bu nedenle dedik şimdi, tam şu anda annenizi düşünün!
Bir de istediklerini alamamak var. İstediğini yedirememek var. İstediği yere götürememek var. Örneğin tatile götürememek, bir restoranın önünden geçerken istediğini yedirememek var. Peki, bu sizi nasıl etkiliyor? Bunu hiç düşündünüz mü? Önce lütfen annenizi düşünün! Çok klasik bir söylem olacak ama bunu anne olmayan anlamaz. Babalar anlar mı? Anlar anlamasına ama yeteri kadar değil.
[irp posts=”14004″ name=”Eğitici Oyuncak Yapımı”]
Çocukla Beraber Mutlu Olmak
Sizin tercihinizle dünyaya gelen çocuğunuz için yaptığınız küçücük şeyden mutlu olmak bir insanın hayatta yaşayacağı en güzel duygudur. Çocuklar size umudu, doğruyu, dürüstlüğü, başarıyı ve başarısızlığı en iyi şekilde anlatır. Burada size düşen bu duyguları en iyi şekilde ayırt ederek doğru bir şekilde benimseyebilmek ve bunlarla da mutlu olmayı başarabilmektir.
Peki, siz hiç çocuğunuzun istediği şeyi alamamanın verdiği üzüntü ile baş edebilme becerisini göstererek hayata kaldığı yerden devam etme zorunluluğunda kaldınız mı? Etrafınıza bir bakın. Bu duyguyu çok iyi bilen insanlar göreceksiniz. Siz siz olun anneleri üzmeyin, anneleri kırmayın, terslemeyin. Onların omuzlarındaki yük belki de en büyük şirketleri yöneten kişilerin bile omuzlarında olmayan yük kadar büyük. Ve o yük insanı öyle bir eziyor ki başka bir şey düşünemez hale geliyorsunuz.
Çocuğunuz Hayatınızın Merkezinde
Baktığınız her şeyde çocuğunuzu görmek, gördüğünüz her şeyde onu düşünmek, düşündüğünüz her şeyde de onu özlemek hem güzel hem de yorucu bir duygu. Anneler tüm duygularla baş edebilme becerilerini geliştirirken aynı zamanda da hayata devam edebilme ve gelecekte yaşanacakları önceden düşünerek tedbir alma derdinde. Hayatı kontrol etmek isteme becerisi sanki sadece annelere özelmiş gibi.
Şimdi gelelim sizin olmayan bir şeyden sizinmiş gibi mutlu olma duygusunun bir insana nasıl iyi geldiğine. Biraz kafanız mı karıştı. Hiç karışmasın. Çocuğunuza bir ayakkabı aldınız ve kendinize uzun zamandır ayakkabı alamamıştınız. İşte dünyanın en mutlu insanı sizsiniz. Çocuğunuz güzel bir akademik başarı kazandı. Sanki o okulu siz kazandınız ve eğitim almaya başlayacaksınız gibi sevinmek tam da bahsettiğim şey. Çocuğunuz güzel bir yemek yedi, karnınızın ondan fazla doyması… Bu duyguları hiç tattınız mı? Emin olun anneniz tatmıştır.
Tam Şu An Annenizi Düşünün
Bir de siz öldükten sonra neler yaşanacağı hakkında gerekli önlemleri alma duygusu var ki işte bu tam travma. Öleceğiniz tarihte çocuğunuzun kendi ayakları üzerinde durabileceği bir yaşa gelmiş olmasını dilemek ne garip bir duygu. Bu saydıklarım ilk aklıma gelenler ve en önemli olanlar.
Bunun dışında siz uyumadan uyuyamayan anneleri, siz gelmeden rahat edemeyen melekleri, siz iyileşmeden enerjisi hiç tükenmeyen koruyucuyu düşünün. Onlar olmasaydı ne yapardınız lütfen annenizi düşünün.
Şimdi hemen hazırlanın eğer anneniz ile aynı şehirde yaşıyorsanız gidin gözlerinizle görün. Ellerinden öpün kokusunu içine çekin. Eğer uzaklardaysanız da saat fark etmez hemen arayın. Halini hatırını sorun. Bir şeye ihtiyacı var mı öğrenin. Bu size de çok iyi gelecek. Emin olabilirsiniz. Anneniz yoksa çocuğunuza sarılın ve bu gece annenizin rüyanıza girmesi için dua edin.