Şeker Hastalığı Neden Olur?
Her insan yediği besinlerin içerisinde karbonhidrat, yağ ve proteinden enerji alır. Kanda emilimi sağlanabilmesi için bu besinler en küçük yapı taşlarına ayrılır ve bunların en önemlisi olan glukoz isminde basit şekerdir. Vücudumuzda hücreler bu glukozu pankreasın salgıladığı insülin hormunu sayesinde kullanabilir. Diyabet de bu insülin miktarıyla ilgili oluşan yani; yeterli miktarda üretilememesi ya da üretilenin kullanılamaması sonucu ortaya çıkar. Kana geçen şekeri kullanamayan hastanın kan şeker düzeyi yükselir.
Son yıllarda ciddi bir artış gösteren diyabet zamanla vücutta diğer organlara da hasar veren bir hastalıktır. Tip1 ve Tip2 olarak ikiye ayrılır.
Tip1 Şeker Hastalığı
Bu grup şeker hastalarının tipik özellikleri sık idrara çıkarlar, ağız kurulukları vardır, çok susarlar, kendilerini çok yorgun hissederler, bulanık görürler ve diyet yapmadıkları halde kilo verirler. Bu belirtiler zamana yayılmış şekilde ortaya çıkabilir. Genellikle çok hızlı ilerleyen hastalığa sahip kişiler hastalığını öğrenmeden önce hiçbir şikayeti olmadığını ifade ederler. Vücuda giren yağların aşırı hızlı yıkımı ile keton isminde zararlı atıklar oluşur. bu da Ketoasidoz adı verilen rahatsızlığı oluşturur. Belirtileri ise; karın ağrısı,halsizlik,yorgunluktur. İdrar tahlilinde yine keton değerinin görünmesi de şeker hastalığı varlığı şeklinde değerlendirilir.
Tip2
Bu grup hastaların şikayetleri de Tip1 ile aynı şikayetlere sahiptir. Diğer belirtileri ise; açlık hissi çoktur, cilt yaraları geç iyileşir, kuru ve kaşıntılı bir cilde sahip olmak, el ve ayaklarda uyuşmalardır.
Şeker Hastalığının Tedavisi
Bu hastalığın teşhisi konulan kişilerde öncelikli olarak doktor kontrolünde ilaç tedavisine başlanır. Tip1 hastalarda insülin takviyesi yapılır. Bununla birlikte kişiye günlük perhiz uygulanır. Tip 2 hastaları için perhiz yanı sıra antibiyotik tedavisi de uygulanabilir. Özellikle tip2 hastalarının kilo almaması planlanır.
Şeker Hastalığı Zararları
Şeker hastalığının ilk ve en büyük tahribatı gözler ve böbrekleredir. Gözlerin körlüğüne, böbreğin ise yetmezliğine kadar sebep olan sinsi bir hastalıktır. Kalp krizi riskini arttırır. İlerleyen dönemlerde hastalarda şekerin işlev kaybettiği uzuvların ( ayak parmakları, ayaklar, bacak) kesilip alınması gerekebilir.
Risk Grubunda olan kişiler
Şişman kişiler, ailede şeker hastalığı olanlar, polikistik over hastalığı olan kadınlar, gebelikte şeker tanısı konulan ya da iri bebek doğum hikayeli kadınlar, yüksek tansiyon hastaları, daha önceki ölçümlerde açlık şekeri ve gizli şeker değerleri sınırda çıkan kişiler şeker hastalığı açısından yüksek risk altındadırlar.
This Post Has One Comment