Hayatta bazen psikolojik açıdan kendinizi rahatsız hissettiğiniz dönemlerle karşılaşabilirsiniz. Ancak önemli olan bu dönemlerden nasıl sıyrıldığınızdır. Gün içinde mutsuzluklarımız bizleri umutsuz bir geleceğe sürükler ve hayata bizi sıkı sıkıya bağlayan yaşama sevincimizi ve dolayısıyla enerjimizi kaybederiz. Şuan çağımızda sıkça görülen mutsuzluk adeta kanserli bir hücre gibi yayılıp bütün bireyleri etkisi altına almış durumda. Peki neden sürekli umutsuzluğa düşüp depresif bir ruh haline bürünüyoruz? Sevgilimizden ayrılmış olabiliriz, beklediğimiz terfi hala gelmemiş olabilir , iş yerinde veya okulda çalışma arkadaşlarımızdan gerekli saygıyı duymuyor olabiliriz , aile içindeki sorunlarımız bizi umutsuzluğa sürüklüyor olabilir. Bunların hepsinin temelinde bireyin geleceğe dair korkuları etkisinde yaşadığı duygu değişimleri efektif bir rol oynar. Mutluluğun ve refah dolu bir geleceğin sizi bulmasını beklerseniz, yaşanacak en ufak olumsuzluklarda kendinizi mutsuzluk oklarının hedefi olarak görürsünüz. Yapmanız gereken ne istediğinize karar verip onu gerçekleştirmek için gerekli dikkat ve özeni göstermeniz olacaktır.
Hedefinizi Belirleyin
Hayattaki statünüz her ne olursa olsun , nasıl bir gelecek istediğinizi düşünerek başlamalısınız. Bir araba ,mutlu olacağınız bir iş , bolluk ve bereket , çocuklarınıza bırakabileceğiniz bir ev… İsteğiniz her ne olursa olsun öncelikle kendi kendinize ne istediğinizi belirginleştirerek bu yola devam edebilirsiniz. Örneğin iyi bir avukat olmak isteyebilirsiniz. Öncelikle ruhsatınızı alabilmek adına bir fakülteyi bitirip ancak ve ancak gerekli yasal stajların ardından bir avukat olabilirsiniz değil mi? İşte kendinize koyduğunuz hedefleri gerçekleştirebilmek için de aşmanız gereken adımları tek tek geçerek o isteğinize ulaşacaksınız. “Hedefe giden yolda çekilen çile kutsaldır” atasözünden yola çıkarak anlayacağımız gibi tabi bu yolda karşınıza zorluklar çıkacaktır ancak bunların üstesinden gelmek tamamen sizin elinizde.
İlk Adım Olmadan Sonuca Ulaşamazsınız
Örneğin çok zengin olmak isteyen birini düşünelim. Öncelikle hedefini ”zengin olmak” olarak belirlemeli. İkinci adımda “nasıl zengin olabilirim” diye düşünmeli. Örneğin “bir girişimcilik kursuna katılmalıyım” veya “ piyasaları takip edip yatırımlarda bulunmalıyım” , “devletin teşvik için hibe verdiği bir sektöre girmeliyim”. Bu iki adımı tamamladıktan sonra örneğin devletten teşvik için hibe almak için gerekli belgeleri toplamalı. Ve adım adım hedefe ulaşmalı. Çoğumuz değişimden korkarız , yaşlarımız ilerledikçe risk almaktan korkarız , bu nedenle herhangi bir aşamadayken vazgeçmek daha cazip gelir. Çabalamamak daha kolay gözükür gözümüze. İşte o yüzden o hayalimizi , hedefimizi bir kez daha yarınlara bırakırız.
Hayallerini gerçekleştirmiş ve mükemmel hayat yaşayan insanların biyografilerine bir göz gezdirirseniz hepsinin ortak özelliklerinin hayallerine ulaşmak için yolda geri dönüp kolay olan yolu seçmemek olduğunu göreceksiniz. Biraz daha dikkatli incelediğinizde hepsinin diğer bir ortak özelliğini yani belirli bir aşamayı çaba gösterip kendileri aştıktan sonra şansın, onlara nasıl kapılar açtığından bahsettiklerini göreceksiniz. İşte her şey böyle ufak bir adımla başlar. Bu akşam Fransa’ya gidecek olsanız evden çıkarken attığınız ilk adım sizi hemen Fransa’ya ulaştırmayacaktır. Ancak o ilk adımı atmazsanız asla Fransa’ya varamazsınız. Hedeflerinize varabilmek adına o adımı mutlaka atın, arkası gelecektir. Çünkü eğer bir hedefiniz olmazsa hedef(siz) olursunuz!