Kanal tedavisi, dişin damarlarını ve sinirlerini barındıran özünün (pulpa) çeşitli nedenlerle iltihaplanması veya travma görmesi sonucu başvurulan bir tedavidir. Hastaların başlıca şikayetleri gece ağrıları, kendiliğinden başlayan ağrılar ve çiğneme sırasında oluşan ağrılar, kalp atımı gibi ritmik ağrılardan birkaçı veya hepsidir. Bu tedavide dişin kanalı hekim tarafından boşaltılır, temizlenir ve başka bir dental malzeme ile doldurulur.

Kanal Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Kanal tedavisinin süresi, vakanın durumuna göre bir seansta veya birden fazla seansta yapılır. Bazı vakalarda iltihap ilerleyerek kök ucu dokulara da yayıldığı için tedavi çoğunlukla tek seansta yapılamaz. İlk diş hekimi randevusu sonucunda hastanın şikayetleri büyük ölçüde azalır. Ancak hekim tedavinin bittiğini söylememişse sonraki randevulara da hasta mutlaka gitmelidir. Bu rahatlama hastayı aldatmamalıdır. Hastanın dişinden iltihap (pü) akışı varsa hekim tedaviyi bitiremez. Pansuman yapmak için hastaya tekrar randevu verir. Ara seanslarda çiğneme sırasında oluşan ağrının devam etmesi normaldir. İltihap akışı kesilene kadar pansuman seansları devam eder. Tedavinin bitirilebilmesi için iltihabın kesilmesi şarttır.

Kanal Tedavisi Ağrılı mıdır? Acıtır mı?

Gelişen teknoloji ve yeni bulunan yöntemler sayesinde acı hissetmek pek olası bir durum değildir. Elbette ki anestezi tekniklerini doğru uygulamak çok önemlidir. Anestezi yapıldıktan sonra uygulama yapılacak bölgenin hassasiyeti kontrol edilir, şayet  hassasiyet devam ediyorsa anestezi işlemi tekrarlanır. Anestezi teknikleri doğru uygulansa da uyuşma sağlanamayabilir, bu durumda son çare olarak dişin içine de anetezi uygulaması (intrapulpal anestezi) denenebilir. İntrapulpal anestezi sırasında ani, keskin, birkaç saniyelik bir acı hissedilmesi normaldir.

Alınan tüm bu tedbirlere karşı bazen dişin durumuna göre apseli, enfeksiyonlu oluşuna göre sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntılar da uygulanan özel anestezi yöntemleriyle ortadan kaldırılmaktadır. Apseli dişlerde antibiyotik tedavisi uygulanır. Enfeksiyonlu bölge tamamen iyileştikten, antibiyotik tedavisi bittikten sonra işleme devam edilir.

Hastada seanslar arasında şiddetli ağrı, yüzde şişme gibi şikayetler oluşmuşsa randevu tarihini beklemeden diş hekimine gitmesi tavsiye edilir. Bazı vakalarda hastanın yüzü şişebilir, ağzına kötü tat gelebilir. Tedavi bitiminde bunlar normale dönecektir. Kanal tedavisi bittiğinde artık hastanın şikayeti kalmaz ama çeşitli nedenlerle şikayetler yeniden başlarsa kanal tedavisi yenilenebilir. Aynı dişe ikinci kez yapılan kanal tedavisinin başarı şansı daha düşüktür.

Kanal Tedavisinin Aşamaları

• İlk olarak ağrı olmaması için dişe anestezi işlemi uygulanır.
• Sonra diş çürüğü temizlenir, sinirlerin bulunduğu pulpa odasına ulaşılır.
• Dişin özüne ulaşılınca hastalıklı yumuşak doku bulup çıkarılır. Artıklar temizlenir.
• Seans geçişleri sırasında diş iyileşmeye başlayana kadar geçici dolgu materyalleri ile dişin üstü kaplanır. İltihabın durduğu anlaşıldıktan ve dişin içi doldurulduktan sonra dişe dolgu veya kaplama gibi restorasyonlar yapılarak tekrar kırılmaması, çürümemesi sağlanır.

Kimi vaziyetlerde bu seanslara gerek duymadan bir tek seansla da çok sıhhatli bir şekilde yapmak olasıdır.

Kanal Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler?

Tedavi sürecinde, boşaltılan kök kanalına tükürükteki mikroorganizmaların bulaşmaması için hekim birçok kez hastadan ağzını kapatmamasını ister. Bu durum hasta açısından bazen zor olsa da iyi bir tedavi için şarttır.

Kanal tedavisi kesinlikle başarılı olacak diye bir düşünce yanlıştır. Hekim işlemleri doğru uygulasa bile kanal tedavisi başarılı olmayabilir. Hastanın diş yapısının tedaviye elverişsiz olması, kök kanallarının kalsifiye olması gibi durumlarda kanal tedavisi başarısızlıkla sonuçlanırsa bu kez diş çekimi yapılabilir. Bu ihtimal düşük bir ihtimaldir fakat hastaların bunu bilmesinde fayda vardır.

Doğru bir tedavi yapılmışsa estetik olarak bir kayıp olmaz. Kanal tedavisi yapılan bir diş ile yapılmayan diş radyografi ile anlaşılabilir. Çıplak gözle ayırt edilemez.

Kanal tedavisinin gerekmemesi için;

• Diş çürüğünden şüpheleniliyorsa çürükler ilerlemeden diş hekimine başvurulmalı ve gerekli ise diş dolgusu yaptırılmalıdır
• Dişler düzenli olarak fırçalanmalı
• Diş hekimi kontrolüne düzenli olarak gidilmelidir.