İçinde yaşadığımız dönemin belirli durum ve şartları nedeniyle çoğumuz, kendimizi akrebin akıl almaz zehri içine hapsettik. Kimi ekonomik sebeplerden, kimi ahlaki ve sosyal değerlerden rahatsızlık duyarak kendini hala zamana kontrolsüz bir şekilde teslim ediyor.

Üstelik ruhumuz, kolumuzdaki saatin yansıttığı rakamsal zaman ile, zamanın üzerimizde etkin olduğu saatler arasındaki farkı anlayamayacak kadar yorulmuş. Bu zamanlarda neler yapmamız gerekiyor ya da zamanımızı en etkili şekilde nasıl değerlendirebiliriz gibi hususlarda, ruhunuzu ve bedeninizi rahatlatabilecek bazı cevapları burada bulabileceksiniz.

Öncelikli Olarak; Eylemler!

Akrebin yelkovana en uzak olduğu saatlerden biri olan 6.00’da uyandınız diyelim; öncelikli olarak yapacağınız ilk şey nedir diye sorsam? Ya da yapacak olduğunuz birçok planlanınız olduğunu düşünelim. Hangisine öncelik verirdiniz?

Şimdi neden uyandım ki, yeniden uyurum diyenleri bu soruya dahil etmesek bile şüphesiz verilecek sayısız cevap olacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de verilen her cevabın içeriğinin, esasında eylem teşkil edecek olmasıdır.

Nitekim, “yatağımı toplarım, yüzümü yıkarım, kitap okumaya başlarım, maillerimi kontrol ederim, sosyal medya hesaplarıma bakarım, ibadetimi gerçekleştiririm, kahvaltı yaparım ya da bugün ne yapmam gerektiğini düşünürüm” gibi cevapların verildiğini düşürsek, hepsinin birer eylem olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

Saat 6.00 da uyanırsan ilk olarak ne yapardın dediğimde kendinize, 6.00 da uyansaydım ne yapardım diye sorular sormaya başlayıp üzerinde düşündüğünüz her şey, bir eylemi harekete geçirecek olan düşüncelerden oluşur. İşte akrebin akıl almaz zehrine karşı ilk duruşunuz!

Eylemler, düşüncelerin işlendiği bir fabrikadır. Gerçek yaşamda ne üretmek istiyorsak onun fabrikasını kurarız ya, işte her eylemden önce de mutlaka düşünce eylemini gerçekleştiririz. Şimdi kendine şunu sor ve saat 6’da olmasa bile ilk eyleminin gerçekleşmesini sağlayacak düşünceyi oluştur: “En İyi Yaptığım Şey Ne?”. Eğer bu soruya verebilecek bir cevap bulamazsanız, bir de şunu deneyin: “En İyi Yapabileceğim Şey Ne?”

Akrebin Akıl Almaz Zehri Nedir Bulamıyor musunuz?

-Bulamıyorsunuz diye aramayacak mısınız? Belki de çoktan bulmuş olabilirsiniz!

Yapabileceğiniz en iyi faaliyeti bulamıyor musunuz, bulabilmenizin kolay bir yolu vardır. Şimdi kendimize bir de şunları soralım: “Misyonum ne, şu anda neredeyim? Ben en çok ne ile vakit geçiriyorum?”

Evde en çok vakit geçirdiğiniz yer mutfak ise, orada bulunmaktan keyif alıyorsunuz demektir. Aksi halde sizi istemediğiniz bir şeyi yaptırmaya kimse ikna edemez. Tabii sırf birisi yapamaz dedi diye yapacağınıza inandığınız o savaşçı günlerinizi hatırlamıyorsanız, siz bilirsiniz ikna olabilirsiniz.

Yapmayı canı gönülden istediğimiz, hayalini kurduğumuz bir işi, sırf yapamazsın dedikleri için ekstra azim ve kararlılıkla yapmaya çalışıyoruz da öyleyse neden yapmak istemediğimiz bir faaliyeti yapmak zorundasın dedikleri için yapalım?

Demek ki kim ne derse desin, yapmak zorunda olduğumuz için değil, yapmak istediğimiz için yapıyoruz.
Şimdi, kendi istediğin için ve kim ne derse desin yapmak istediğin her şeyi bulmaya hazırsın. En iyi yaptığın şeyi bulamıyorsan, en çok vakit geçirdiğin yeri bul…

Akrebin Akıl Almaz Zehri Karşısında Programlamaya Nasıl Başlamalısınız?

Severek yaptığınız ve hayatınızda en çok vakit geçirdiğiniz, o harikulade değeri bulduğunuzu kabul edelim. Nasıl başlamalısınız?

İşe zaman yönetimi yaparak başlamalısınız. Yani öncelikle kolunuzda ya da mutlaka görebileceğiniz bir yerde bir saat bulundurun.

Yani işe ilk olarak zaman yönetimi yaparak başlayın. Bir yandan işlerinizi hallederken (ev, okul, çalışma) diğer yandan saat saat planlamalar yapın. Aslında planlara dayalı bir hayatın işleyişinin, kuantum teorilerinden edindiğim bilgiler ışığında yaşantımızı olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Ancak planlamalar belirli stratejilerle doğru olarak kullanıldığında ise bize harika şekilde geri dönüyor.

Bu plandan kastettiğim, programlama odaklı süreci ifade ediyor. Bu da NLP (S’inir D’ili P’rogramlama)’nin konusunu oluşturuyor. NLP (Nöro Linguistik Programming) hakkında yakın zamanda ayrıntılı bir yazı da paylaşacağımı da belirtmek istiyorum ve içeriğini iyi anlayabilmeniz, yazımı konuya hakim olarak okuyabilmeniz için, öncesinde Antony Robbins’in “Sınırsız Güç” kitabına göz atmanızı tavsiye ediyorum.

Evet, saatlerimiz de hazırsa, başlayalım. Şu anda saatinizi kontrol etmenizi istiyorum. -22.33- Zamanın değerini anlamamız için daha kaç dakika geçmeli? Hayatımızda istemediğiniz şeylerin çabucak değişmesi için, yelkovan akrebi kaç kez daha yenmeli? Kulaklarımız saniyenin Tik-tok, tok-tik seslerine ne kadar daha dayanabilir? Sizce kaç yaşında bu dünyadan göç ederiz?

Bugün ki adımımız, saat 13.00’den 17.00’ye kadar ya da istediğimiz bir 3-5 saat aralığını programlayarak, yapmamız gerekenler listesini hayalimizde canlandırmak olsun. İşler yolunda gittiğinde ve zamana uyum sağladığınızı düşünürseniz bu aralığı 2 saat kadar arttırabilirsiniz.

Kısa bir süre sonra istediğiniz saatte uyandığınızı ve her yere zamanında yetiştiğinizi sizlerde göreceksiniz.

Başlamanız için sizi tutan herhangi bir durum varsa yazının kalanını hızlıca okuyup yarın ki saat aralığında neler yapabileceğinizi düşünmeye odaklanabilirsiniz. -Yarın??? Ya da ertesi gün…

Akrebin Akıl Almaz Zehri Yarın Yaparım Edaları

John Perry’nin “Erteleme Sanatı” isimli kitabında bu durumu yansıtan bir kesit vardır: “Erteleyen insan bunları neden yapar? Daha önemli şeyleri yapmaktan kaçınmanın bir yolu olduğu için yapar.”

İlginizi Çekebilir: Ruh Temizliği Diye Bir Şey Var mıdır?Ruh Temizliği Nasıl Yapılır?

Sence sabah kaçta uyanırsın? Eğer biyolojik saatinin nasıl işlediğini bilmiyorsan çalar saatin olmadan bir saat söylemende mümkün değildir. Yoksa yarın yapar mısın? Saat şu an 23.00 olsun ve genelde 24.00’te uyuduğunu kabul edelim.

Yarın yaparım diyerek ve işe 3-5 saat programlama yaparak başlamak yerine 24.00’e kadar 1 saatlik programlamayla zamanına değer katmak istemez misin? “Bir şeyi yapacağına ister inan ister inanma. Her iki durumda da haklısın.” Henry Ford’un bu sözleri seni harekete geçirmeye yetmiyor mu?

Günün Sözü

*Bugünün işini yarına bırakma, mümkünse ertesi güne bırak.                                                                                                                                                                                         (Mark Twain)